31 Mart yerel seçimlerinin hemen sonrasında sözde AKP’li görünen kimi kişiler harekete geçti. Onlar AKP-MHP arasında kurulan Cumhur ittifakına fitne sokmaya çalışırken, dışarıdan elini ovuşturarak bekleyenler de bu fitne ateşini körüklemeye başladılar.

Mesela bu konuda ilk yazıyı AKP’ye yakınlığıyla bilinen Milat Gazetesinin Hüsamettin Aslan isimli yazarı çok açık bir şekilde “31 Mart: MHP, AK Parti’ye yük oluyor” başlığıyla yazdı ve “MHP’nin Cumhur İttifakından ötürü AK Parti’ye bir kazanım sağlayamadığı ortaya çıktığı gibi onlarca ilçe ve il belediyelerinde MHP’ye gitmesine kayıtsız kalmıştır.” cümleleriyle ilk fitne ateşini yakan oldu. Sanki Cumhur ittifakının birbiri arasındaki amacı ve rekabeti “fazla belediye başkanlığı kazanmak”gibi konuyu bu dar alana hapsetmeye çalışmıştır. Cumhur ittifakının anlamını, önlemini, misyonunu bilmeyen bu kişinin yazılarına daha sonra Milat Gazetesi son verdi.

Onun yaktığı fitne ateşini bu işlerin çok tecrübelisi Fehmi Koru devam ettirdi. Kendine ait internet sayfasındaki bir köşe yazısında şunları yazdı: O kadronun bundan sonra esas düşünmesi gereken, ittifak için altlarını oyan MHP’den daha az zararlı -hatta eski güzel günleri canlandırmaya da yarayabilecek- bir müttefik bulmak olmalı. Kendilerine daha yakın, ülkeyi birlikte daha rahat yönetebilecekleri bir müttefik…

AKP ve Recep Tayyip Erdoğan’la tüm iplerini koparmış, hiçbir bağı kalmamış birisi sanki onların iyiliğini düşünüyormuş gibi niye bunları yazar ki?

Hem de Abdullah Gül’e çok yakın olan ve onların yeni parti kurma çalışmalarını “Bir partiden ayrılmak neden ihanet olsun?” şeklinde destekleyen birisi AKP ve MHP’yi birbirinden ayırmaya çalışıyorsa bilin ki, bir sinsilik peşinde koşuyordur.

Fehmi Koru kamuoyunda “Gülen’in özel olarak yetiştirdiği 3 kişiden biri” olarak bilinir. Bir zamanlar FETÖ’nün içyapısında güçlü isimlerden olan Hüseyin Gülerce ne demişti?

“Gülen, Fehmi Koru üzerinden hükümete kumpas kurdu.”

Fehmi Koru hatta 17-25 Aralık sürecinde FETÖ ve AKP arasında aracılık yapmaya soyunmuştu. Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan ve Fethullah Gülen arasında mekik dokuyordu.

“Ben sıkıntıyı gördüm, kendiliğimden gittim” diyende oydu.

Hüseyin Gülerce, Fehmi Koru’nun Fethullah Gülen’e yakınlığını da teröristbaşı Fethullah Gülen’in kendisine , “Fehmi Koru’ya ev aldık, sizin de kızınız ABD’e master yapsın, parasını biz verelim”dediğini açıklayarak göstermişti.

Fehmi Koru uzun yıllar FETÖ’nün yayın organı olan Zaman gazetesinde kurucu yöneticilik ve yazarlık yaptı. FETÖ’nün AKP ile iyi olduğu günlerde de Yeni Şafak, Star, Haber Türk gibi gazetelerde yazıyordu.

Aslında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yıldızları hiç barışmadı. 2008 yılında NTV’de “Obama gibi geldiler, Bush’a benzediler” diyerek dönemin Başbakanı olan Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirmiş ve karşılığında “Güya biz iktidara gelirken Obama gibi gelmişiz. Şimdi ise Bush olmuşuz...Sevsinler seni... Yazıklar olsun! İnsaf ve izan sahibi olanlara sesleniyorum. Biz ne Obamayız, ne de Bush... Biz biziz. Herkesi kendi atmosferinde değerlendirsinler” cevabını almıştı.

2011 yılında da dönemin Başbakanı olan Erdoğan’ı “önünü arkasını düşünmeden konuşan bir siyasi”olarak tarif etmişti.

Fehmi Koru, 17-25 Aralık’tan sonra Recep Tayyip Erdoğan’dan tamamen kopmuş ve 2015 yılında da Erdoğan’a yönelik öngörüleri için “Fena halde yanıldım!” demişti.

2017 yılında yazdığı bir yazıda da Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyaretine “Şimdi ise hayli endişeliyim. Zihnimde hep Adnan Menderes’in 1959 yılı Ekim ayında ABD’ye yaptığı ziyarette yaşananları taşıyorum da ondan…” yorumu getirerek Menderes’in akıbeti gibi imada bulunmuş ve aynı yazısı içinde “Bırakın ABD YPG ile ittifak kursun” çağrısında da bulunmuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hiç sevmeyen ve arkadaşı Abdullah Gül’ün siyaset borsasında kalemşorlüğünü yapan Fehmi Koru “MHP’yi zararlı” olarak gösterip, niçin AKP’ye yeni müttefik tavsiyesinde bulunmaktadır?

Çünkü, MHP AKP’nin yanında milli güvenlik abidesi olarak durmakta ve Fehmi Koru gibiler bundan rahatsız olmaktadır?

Aslında “MHP önümüzden çekilsin, biz AKP üzerinden Türkiye ile hesaplaşalım” derdindedirler…

PKK’nın, FETÖ’nün, DHKP-C’nin oylarının aynı sandıkta CHP için birleştiği ortada iken sizce Fehmi Koru zihniyetinde olanlar neyi planlamaktadır?

Bunların oyununu hep MHP ve Lideri Devlet Bahçeli bozduğu için direkt MHP’yi hedef almaktadırlar.

Terör örgütü PKK’nın ikinci teröristbaşı konumundaki Murat Karayılan’ın ifadesiyle AKP, MHP’nin eylem ve söylem tarzını benimseyip, uyguladığı halde Doğu ve Güneydoğu’da kazanan parti olmuştur. Cumhur ittifakı %52 oy alarak Türk milletinin desteğinin devam ettiği ispatlanmışken, bu AKP ve MHP’yi birbirinden ayırma hesapları asla iyi niyetli görülmemelidir.

Tuzağın en büyük ayağı olan fitne etkili hale getirilmeye çalışılmaktadır.

MHP Lideri Devlet Bahçeli de işte bunun farkında olarak Fehmi Koru ve benzerlerine çok sert şu cevabı vermiştir:

Milliyetçi Hareket Partisi’ne AK Parti’den kayış olduğunu söyleyerek Cumhur İttifakı’na suikast düzenleyen, muazzez birlikteliğimizi sabote etmeye kalkışan nifak yuvaları, şu işe bakınız ki, oldukça faaldir.

Emel sahiplerinin maskeleri düşmüştür.

Biz bunların alayını biliyor ve tanıyoruz.

Ne yapmak istediklerini, nereye varmayı planladıklarını az çok fark ediyoruz.

Mesela FETÖ’nün Fehmisi, Pensilvanya’nın Koru’su, alenen husumet aşılamaya çalışmaktadır.

Öteden beri kronik MHP düşmanı olan bu zat, anlaşılan 15 Temmuz’un rövanşını almak için kuyruğa girenler arasına adını çoktan yazdırmıştır.

Bu şahsın hala elini kolunu sallayarak geziyor olması hayret verici bir garabettir.

31 Mart’ta Zillet İttifakı’nın kısmi mevzi kazanmasından ümitlenen ihanet lobisinin yüzüne kan gelmesi, cüretkarlıkta merhale kaydetmesi ibretlik bir tablodur.

Pensilvanya korosunun eski gazeteci kadrosundan olan melun şahıs, Cumhur İttifakı içinde MHP’nin AK Parti’nin altını oyduğunu iddia etmiştir.

AK Parti’nin ittifakta eridiğini alçakça ileri sürmüştür.

Hıyanetin Koru’su, AK Parti’nin, eski güzel günleri canlandırmaya yarayabilecek daha az zararlı bir müttefik bulmasını utanmadan sıkılmadan teklif edebilmiştir.

Hatta AK Parti’nin kendisine daha yakın, ülkeyi birlikte daha rahat yönetebileceği bir müttefik bulmasını önermiştir.

Kızarmayan yüzlü, yaşarmayan gözlü, malum görevli devrededir.

Dikkat edin FETÖ’ye, PKK’ya yakın kim varsa Cumhur ittifakından rahatsızdır. Eğer bunlar Cumhur ittifakından rahatsızsa emin olun Türkiye üzerindeki hedeflerine ulaşamadıklarındandır.

Cumhur ittifakı ortakları arasında zaten “Sen fazla belediye kazandın, ben kazandım” yarışında olacak zihniyet varsa, “batsın böyle ittifak” deriz. Ama Cumhur ittifakı Türk milletinin varlığı ve geleceği için 15 Temmuz akşamı kurulmuştur.

O gün hedefine ulaşamayan kim varsa MHP ve Devlet Bahçeli düşmanlığı yapmaktadır. Çünkü sürekli oyunlarını bozan bir milli iradeye çarpmaktadırlar.

Ebul Gazi Bahadır Han’ın yüzyıllar önce söylediği “Türk’ün düşmanı çoktur; ama onu korumak isteyenin düşmanı daha çoktur.” sözü günümüzde yaşananları ne de güzel anlatıyor ve tarif ediyor.

Fehmi Koru gibi zihniyetlerden Türk milletini korumak en büyük mücadelemizdir.