Devletin dini adalettir. Dinin Hürriyeti de Devletin ve Bayrağın Hürriyetiyle doğrudan bağlantılıdır. Devletin İmamları hem toplumun aynası hem de Yüce Dinimiz İslam'ın söcüsü, temsilcisi ve dahı tebliğcisi durumundadır. Herkesten daha çok dikkat etmek zorundadır..

Diyarbakır Kulp Kaymakamı ve Belediye Başkan Vekili Burak Akeller’in, Cuma namazında hutbedeki ‘şehitler’ bölümünü okumayan imamı uyarması, “Hutbeyi beğenmedi” şeklinde çarpıtıldı.

Namaz sonrasında odasında imamla görüşen Kaymakam Akeller, “Hocam hutbeyi neden tam okumadınız, şehitler kısmını neden atladınız” diye sordu. İmamın “Bize de baskı oluyor” demesi üzerine sinirlenen Kaymakam yüksek sesle imama tepkisini dile getirdi.

Kaymakamın uyarısına kızan imam, kendisinin de üyesi olduğu sendika aracılığıyla durumu basına yansıttı. Sendikanın açıklaması sonrasında olay, sosyal medya ve muhalif basında, “Hutbeyi beğenmeyen kaymakam imamı darp etti”, “Kaymakamdan imama hutbe dayağı” şeklinde geniş yer aldı. Hastaneden darp raporu da alan imamın haberlerinin muhalif medyada büyütülmesi de dikkat çekti.

Kaymakamından İmamına, Öğretmeninden Doktoruna devlet bir bütünlük arz eder.. Ortada darp yok, çok net bir kumpas var. Fetö ve PKK terör örgütleri işbirliği halinde bu bütünlüğü bozmak için devrede..

Bu münferit olay hukukun ve devletin iç işleyişinin meselesidir. Kendi içinde çözülebilecekken malum sendika, sol medya, pkk medyası ve fetöcüler eliyle bu noktaya geldi.. İşin iç yüzü ortaya çıktığında daha net anlaşılacaktır. Kaymakam Bey mülki idari amir olarak görevini hakkıyla yerine getirmiştir..