CNN Türk canlı yayınında ekonomi gündemine dair önemli açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Sefer Şener şu ifadeleri kullandı:

Türkiye’de çalışanların yüzde 42’lik kesimi asgari ücretlidir. Ancak bu çalışan kesimin tamamını etkileyecektir. O yüzden asgari ücret yaklaşık yüzde 42’yi oluşturuyor. 6 milyon 300 bin kişilik bir nüfus ailelerle birlikte 30 milyonu buluyor. Diğer çalışanları da kattığımızda yüzde sayı 50’yi buluyor.

"BEKLENTİM 4 BİN LİRA"

2021’in başında verilen asgari ücretin alım gücüne bakıyorum bu alım gücünün dövize çevrilme durumu da var. 1 Ocak’ta döviz karşılığı neydi bunlar da hesaplanıyor. Bütün bu veriler ortaya konmuşken bu işin çabuk bitirilmesi gündeme gelmiş oluyor.

4 bin lira net bir asgari ücret uygulanabilirse ki benim beklentim bu yöndedir. Çünkü burada şu unsura bakmak lazım. 4 bin liralık asgari ücret 1170 liralık asgari ücret üzerinde net bir artışı gösteriyor ve bu da yüzde 42’lik bir zam demektir. Şu anda gelir vergisi ödüyor asgari ücretli 250 TL’ye yakın.

"DEVLET İŞVERENLERE DESTEKLER SAĞLIYOR"

Devlet 3-4-5-6 dediğimiz sanayi bölgelerinde işverene destekler sağlıyor. Sadece sağlanmayan kısım 1 ve 2’nci bölgelerdir. İstanbul ve İzmir gibi. Aslında bence sorun çözüldü. Burada işverene ne kadar yük bindirilecek ya da devlet bu işin ne kadarlık kısmını sırtlayacak. 4 bin lira net ücret alabilmesi için asgari ücretlinin aynı zamanda işverenin de 5 bin 950 TL’yi yatırması gerekiyor. Orada şu söyleniyor bölge ayrımı yapılmadan en azından devlet işveren payının bir kısmını alırsa 300 liralık bir pay. İşçinin üzerindeki vergiler yönünde bir payı alabilirse o zaman bu çok rahat sağlanmış olacaktır.

İşveren üzerindeki yük de hafifletilmiş olacaktır. 4 bin lira olmaması için bir sebep yoktur. Enflasyona ezdirmemek için TÜİK’in açıkladığı 21.30’luk enflasyonun üzerine geçim endeksi ve refah payının da konulması gerekiyor. Tüm bunları koyduğumuzda doğal olarak kamuoyunda müthiş bir beklenti oluştu. Çok büyük ihtimalle kamu sektörü de söylediğimiz alanlarda elini taşın altına koyacak ve 4 bin liranın üzerini göreceğiz.

Yüzde 33’lük zamla dahi o da 3 bin 750 liraya tekabül ediyor. Orada işçi üzerindeki vergi payını kaldırdığınızda. Gelir vergisi kaldırıldığında yüzde 33 zam yapsanız bile 4 bin liralık rakama erişmiş oluyorsunuz.

Yüzde 36.2’lik oran ekim ayından itibaren son 10 aylık dönemde Üretici Fiyat Endeksi’nin (ÜFE) ortalamasını gösteren orandır. Son açıklanan ÜFE yüzde 54 seviyesindedir. Bu oran TÜFE’ye göre 21.30’luk orana göre yüksek bir orandır. Doğal olarak devlet alacağı resim vergi ve harçlara yüzde 36 olduğunda bunun altında bir rakam öngörülürse bu toplumda bir tepkiye neden olacaktır.

MTV'YE İNDİRİM GELECEK Mİ?

Sayın Cumhurbaşkanı MTV için yeniden değerleme oranını düşürmüştü geçen yıl. Fakat bu yıl yüzde 36’lık bir seviye var. Bunun da çok büyük ihtimalle özellikle MTV’de geçen yıl olduğu gibi yarı seviyeye çekileceğini düşünüyorum. Bu oran yüksek bir orandır. Eğer devlet yüzde 36 öngörürse o zaman bütün piyasalara şunu algılıyor. Devlet yüzde 36’lık bir artış bekliyor ki piyasada ona göre bu yeniden değerlemeyi ortaya sürüyor.

Bu düşürülmezse de işçiye ve asgari ücretliye vereceğiniz geçim şartlarına bağlı olarak artıracağınız rakamlarda İşçi Sendikası da yüzde 36’nın üzerinde zammın gerçekleşmesini bekliyor. Yeniden değerleme oranı enflasyonla ilgili toplumun baskısını negatife çevirmiş oluyor.

Asgari ücrette bizim ana çözüm noktamız enflasyonun iyileşmesidir. Enflasyon iyileştiği sürece devlette ciddi anlamda bu işe el atmış durumdadır. Vergilerden yana tavizler verileceğini görüyoruz. İşveren de gördüğü ortam karşısında sosyal devlet geleneği ve üretimin de artması anlamında bir görüş birliği var. Ben çok net olarak bu anlaşmanın çabuk gerçekleşeceğini düşünüyorum. Toplumda bir fiyat aralığı oluşmaya başladı. Hesaplar ortada, dolayısıyla işçiyi de memnun edecek asgari geçim indiriminin de göz önüne alınması gerekiyor.

Vergi oranlarını en azından asgari ücret kısmındaki vergi dilimleri değiştirilirse yeniden o zaman şunu da verebileceğiz, sadece asgari ücretli artış olmayacak. Asgari ücretin üzerinde çalışanlar da var.

SWAP ANLAŞMASI!

Swap anlaşmaları iki ülke merkez bankaları arasında yapılan ve ödemelerin değiş tokuş yapıldığı bir anlaşmadır. Katar ile yapılan 5 milyar dolarlık bir anlaşmaydı bu. 15 milyar dolara çıkarıldı ve 3 kat artırıldı. Fakat bu anlaşma 2018’de imzalandığı için günü dolan bir anlaşmaydı. Cumhurbaşkanı temaslarında Merkez Bankası’nın da 3 yıl daha anlaşma yaptığını görüyoruz.