Muş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, 44 maddeden oluşan teklifle askeri personelin tecrübelerinden daha uzun süreli ve etkin bir şekilde faydalanılması, özlük haklarının iyileştirilmesi amacıyla ilgili mevzuatta düzenleme yapılması ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin yürürlüğe girmesiyle birlikte Milli Savunma Bakanlığı ile Genelkurmay Başkanlığının teşkilatlarında yapılan değişikliklere uyum sağlanmasının hedeflendiğini açıkladı.

Uzman erbaşların yaş haddinin 55 olarak belirlenmesiyle bu personelin tecrübelerinden daha uzun süreli ve etkin bir şekilde faydalanılacağını dile getiren Muş, "Uzman erbaşlara yönelik olarak, Türkiye Emekli Uzman Erbaşlar Derneği adı altında bir dernek oluşturulması teklifimizde amaçlanmaktadır. Uzman erbaşlara ilk nasıp istihkakı olarak yerli üretim ordu tipi bir tabanca verilmesi teklifle düzenlenmektedir." dedi.

Güvenlik güçleri ile gazilere verilen sağlık hizmetlerinde etkin olarak kullanılan sağlık sınıflarına mensup yedek subayların, Sağlık Bakanlığına bağlı ve yoğunlukla güvenlik güçlerine hizmet veren hastanelerde görevlendirilebilmelerinin önünün açılacağını kaydeden Muş, "Harekat kapsamında görevlendirilen devlet hizmet yükümlülerinin, doktorların buralarda geçirdikleri sürelerinin bir buçuk kat olarak hesaplanması teklifimizde yer almaktadır." diye konuştu.

Devre kaybeden askeri öğrencilerin, devre kaybettikleri süre için Genel Sağlık Sigortası'na alınmasının düzenlendiğini belirten Muş, emekli Türk Silahlı Kuvvetleri personeli ve öğretim elemanlarının Milli Savunma Üniversitesinde ve Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesindeki diğer okullarda ders verebilmesine imkan getirileceğini söyledi.

TBMM üyeliğine seçilen milletvekillerinin askerliği ile ilgili meselenin kanun teklifi ile çözüme kavuşacağını ifade eden Muş, "Askerliğini yapmadan milletvekili olanlar, dönem sonunda askerliklerini yerine getirecekler. Milletvekilliği dönemi sonuna kadar bu mecburiyetleri ertelenmektedir." diye konuştu.

Genelkurmay Başkanlığının Milli Savunma Bakanlığına bağlanması nedeniyle bazı uyum düzenlemelerinin de teklifin içinde bulunduğunu açıklayan Muş, "TBMM, bu teklifimizin kanunlaşmasını uygun görür ve Cumhurbaşkanımız onaylarsa bunlar yürürlüğe girmiş olacak." dedi.

"PKK'YA SELAM ÇAKARAK BİR ZAFER İŞARETİ YAPMIŞTIR"

AK Parti Grup Başkanvekili Muş, kanun teklifine ilişkin bilgi verdikten sonra basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

Avrupa Parlamentosunun "tüm siyasi tutukluların serbest bırakılmasını istediğinin" hatırlatılması üzerine Muş, "Buradaki duruşumuz çok nettir. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk devleti ilkesinden asla taviz vermedi, bundan sonra da vermeyecektir. Siyasi manipülasyonlara da izin vermeyeceğiz." ifadelerini kullandı.

HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu'nun dağa kaçırılan evlatları için Diyarbakır'da nöbet tutan ailelerin önünde zafer işareti yapmasına ilişkin görüşü sorulan Muş, şunları kaydetti:

"HDP elindeki enstrümanlarla, belediyelerle, derneklerle, parti aracılığıyla, insanların çocuklarını kandırarak dağa götürmekte. Aileler de çocuklarını istiyor. Bu milletvekili, nispet edercesine, 'İyi oldu, çocuklarınızı nasıl da götürdük' dercesine, PKK'ya selam çakarak bir zafer işareti yapmıştır. Bir kere daha göstermiştir ki HDP, net bir şekilde tarafını PKK'dan yana almaktadır. Bu yapılan hareketlerin hukuk devletlerinde bir müeyyidesi olur, bir karşılığı olur. 'Neden kayyum atandı, neden bu işlemler yapılıyor' gibi bundan sonra bize kimse tek kelime etmesin. Oradaki belediyelerin nasıl kullanılıp o çocukların dağa nasıl kaçırıldığını, o zafer işaretiyle bu milletvekili bir kez daha partisi adına tescillemiş oluyor. Kendisini milletvekili yapan PKK'ya diyet borcunu ödemeye çalışıyor."

Muş, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, TBMM Başkanlığına sunulan Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun Teklifi hakkında bilgi vermesinin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı. 

MHP'lilerin, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ'a saldırıyı soruşturan savcıyı tehdit ettiği yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Muş, "Sosyal medyada yazılanların pek çoğunun bir doğruluk payı yok. Herkes istediği şekilde, kendi işine geldiği gibi yorum yapıyor. Burada MHP'nin durumu çok net bir şekilde Genel Başkan Devlet Bahçeli Bey tarafından ortaya konmuştur. Şiddete karşı son derece mesafeli olduklarını, asla tasvip etmeyeceklerini ifade etmişlerdir." diye konuştu.

Hem emniyet güçlerinin hem de yargının bu olayın üzerinde olduğunun altını çizen Muş, "Faillerin bir kısmı tutuklanmıştır. Arananlar varsa kolluk onların da üzerine gitmektedir. Yani bir hukuk devletinde olması gereken neyse bunlar işlemektedir, yapılmaktadır. Bunun haricinde 'O, bana şunu söyledi. Burada şöyle bir yorum çıkarttım' gibi söylemlerin bizim açımızdan bir kıymetiharbiyesi yoktur. Net bir şekilde başından beri söylediğimiz bir şey var; şiddeti asla tasvip etmeyiz." ifadelerini kullandı. 

Anayasa Mahkemesinin Enis Berberoğlu kararına ilişkin soruya Muş, "Buna, hukuk içerisinde çözülecek bir konu olarak bakıyoruz. Bu işin siyasallaşmasını doğru bulmuyoruz. Hukuk, kendi içerisinde yapılması gerekenleri yapacaktır." yanıtını verdi. 

"HER İKİ BAKANIMIZ DA ÇOK UYUMLU İYİ BİR ŞEKİLDE ÇALIŞMAKTADIRLAR"

Mehmet Muş, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül ile İçişleri Bakanı Süleyman Soylu arasında "tutuklama" üzerinden bir tartışma yaşandığının belirtilmesi üzerine, "İçişleri Bakanımızın annesine yönelik yapılan paylaşımı kabul etmemiz mümkün değildir. Çok büyük bir terbiyesizlik, çok büyük bir kendini bilmezlik. Bakan da olsanız, evlatsınız. Anneniz var. Duygularınız var. Benim bile, sizinle konuşurken ellerim titriyor sinirden, kabul etmemiz mümkün değildir." değerlendirmesinde bulundu. 

Adalet Bakanı Gül'ün doğrudan İçişleri Bakanı Soylu'ya yönelik bir açıklamasının olmadığını belirten Muş, "Ortaya çıkan bir olay karşısında bir hashtag açılıyor; 'şu kişi tutuklansın'... Altında yüzlerce tweet. Başka bir olay ortaya çıkıyor, 'Bu kişi serbest bırakılsın', altında yüzlerce tweet. Adalet Bakanımızın tepkisi buna." dedi. 

Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu ve kanunların uygulandığını vurgulayan Muş, "Her iki bakanımız da çok uyumlu iyi bir şekilde çalışmaktadırlar. Bugün Türkiye'nin güvenlik noktasında elde ettiği başarılarda İçişleri Bakanlığımızın ne kadar büyük gayreti ve katkısı varsa bir o kadar da Adalet Bakanlığımızın katkısı vardır. Bunlarla alakalı da bu olaylara parti olarak biz gelmeyiz." şeklinde konuştu.

"BAZI SORUMLULUKLAR GETİRİYORUZ"

AK Parti Grup Başkanvekili Muş, yargı reformuna ilişkin takvimin sorulması üzerine, "Hem hukuk tarafında hem de ekonomi tarafında çalışmalar sürmekte. Olgunlaştıkça bunları, TBMM'ye sunacağız. Üzerinde çalışıldığını belli bir noktaya geldiğini söyleyebilirim." karşılığını verdi. 

Muhalefetin Kovid-19 aşısına ilişkin eleştirileri hatırlatılan Muş, yerli aşının nisan ayında çıkacağını umduklarını ifade etti. Muş, pandemi sürecinin şimdiye kadar çok başarılı bir şekilde yönetildiğini belirterek, Sağlık Bakanlığının açıklayacağı takvime dikkat etmekte fayda olduğunu söyledi. 

Başka bir soru üzerine, AK Parti döneminde hayvan haklarına ilişkin bir kanun çıkarıldığını anımsatan Muş, "Bazı değişiklikler yapılacak. Belli bir noktaya geldi. Bazı sorumluluklar getiriyoruz. 'Bir hayvanı aldım, 15 gün sonra sıkıldım, bunu sokağa atayım', bunu yapamayacak. Eğer bir hayvanı alıyorsanız, sahipleniyorsanız, bunun sorumluluğunu yerine getireceksiniz. Çip sistemini yaygınlaştıracağız. Bir hayvanı kim alıyorsa, çipler vasıtasıyla ortaya çıkacak. Bazı alanları daha da daraltacağız. Uygulamalarımız biraz daha sertleşecek." diye konuştu. 

Çalışmaların olgunlaştıkça paylaşılacağını aktaran Muş, bu dönem içerisinde bu düzenlemeyi de çıkarmış olacaklarını bildirdi. 

TBMM'nin salı günü çalışmalarına başlayacağını dile getiren Muş, bazı uluslararası sözleşmeler, Aden Körfezi tezkeresi,  Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin Meclis gündemine geleceğini söyledi.