Irak'ta 12 Mayıs'ta yapılan seçimlerde Türkmenler elektronik sistemle yapılan oy sayımlarında usulsüzlük olduğunu ve iradelerinin yok sayıldığını dile getirmişti.

Türkmenlerin Kerkük’te başlattığı “Mavi Direniş” ve itirazlar sonuç vermiş elle sayım kararı alınmıştı. Ancak bölgede sular bir türlü durulmuyor.

KYB zorla ve küresel güçlerin desteğiyle sahip olduğu etki alanını peşmergenin çekilmesinden sonra da kaybetmek istemiyor.

Kadim Türk şehri olan Kerkük’te seçim sonuçlarını kendi lehine sonuçlandırmaya çalışmaktadır.

Türkmenlerin yoğun olarak yaşadığı bölgelerde sayımın elle yapılması kararının ardından Seçim sandıklarının bulunduğu depoya yönelik bombalı saldırı gerçekleştirildi.

Oyların elle sayılmasını engellemek isteyenler Bağdat'ta da sandık depolarının ateş vermişti.

Seçim Komisyonu, sandıklardaki tüm oyların elle sayılmasını bir türlü sağlayamıyor. Irak merkezi hükümeti desen meydana gelen tehditlerin, saldırıların önüne geçmekten aciz. Türkmenler kendi güvenliğini kendileri sağlıyor lakin bu konuda oldukça yalnızlar.

***

Geçtiğimiz gün elle sayım işlemi sebepsiz yere durduruldu.

Bunun üzerine Irak Türkmen Cephesi, Kerkük’te ikinci “Mavi Direniş”ini başlattı.

Elle sayım işlemini yürütecek olan yargıçlar elle sayım işlemlerini durdurup Kerkük’ü terk etti.

Kerkük halkı ve Türkmenler bu hususta oldukça endişeli.

Oy sandıklarında hile yaparak Irak’ın kaderini belirlemeye çalışanların karşısında kale gibi durmakta Türkmenler.

***

16 Ekim 2018 tarihinden sonra Kerkük’teki siyasi denge tamamen değişmişti. Bu tarihten önceki dönemde her şey Kürtlerin kontrolü altındaydı.

İran kontrolündeki Haşdi Şabi güçleri Irak ordusuyla birlikte şehri kontrolünü eline geçirdi.

Bütün bunlar Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) referandum kararı almasından sonra yaşanmıştır.

İran; Irak, Türkiye ve hatta ABD’nin Barzani’nin küstah referandum çıkışına karşı tutumunu değerlendirerek hamle yapmıştır. Bu şekilde kontrol altına alamadığı bölgelere dolaylı yollarla nüfuz etmiştir.

Böylece İran, Haşdi Şabi milis güçleri üzerinden Kerkük dahil bölgedeki ihtilaflı bölgeleri nüfuz alanına dahil etmiştir.

İran, Türkmenlerin arasına nifak sokup bir yandan Türkmenlerin oyunu Kerkük’te bölerek diğer yandan da Türkmenler arasındaki hiç olmayan mezhepsel “Şii-Sünni” ayrımcılığı körüklüyor.

İran bu yolla ITC’yi de kendi kontrolü altına almaya çalışıyor.

Türkmenler üzerinde etkinliğini artırmaya çalışan İran bir yandan da K*rdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ile sürekli görüşmeler yapıyor.

KYB ile bir olan İran Türkmenlerin haklarını hiçe saymıştır.

Kerkük ve Tuzhurmatu bölgesinde Türkmenlere rağmen KYB’yi güçlü göstermek için uğraşmaktalar.

Bütün oyun Türkmenler üzerine kurgulanmıştır.

Irak Türkmen Cephesi yetkililerine karşı peş peşe suikast eylemleri gerçekleştirildi. 16 Ekim 2017 tarihinden bugüne kadar 19 Türkmen şehit edildi.

***

ABD basını Kerkük’te yaşanan olaylara ilişkin, İran’ın siyasetini ABD’ye karşı zafer olarak yorumluyor.

Bütün bunlar olurken ABD bölgede yeni bir dönemin başladığını ilan edercesine Irak Kürt bölgesinde, Erbil’e dünyanın en büyük başkonsolosluğunun temelini attı. 795 milyon dolara mal olacak bu tesis, içinde çok sayıda askeri de barındıracak büyüklükte ve nitelikte.

Irak’ta yapılan bu seçimler artık Irak’ın meselesi olmaktan çıkmıştır. İran ve ABD seçime müdahale etmiştir.

***

Türkmenler burada adeta var olma mücadelesi vermektedir.

Oyların elle sayılmasının durdurulması kararına tepki olarak sokaklara çıkan, demokratik bir şekilde gösteri yapan Türkmenlerin bu hakkı da Seçimleri denetleyen Yüksek Güvenlik Komitesi tarafından gösteriler yasaklanarak gasp ediliyor.

Kerkük’te, birliği bozmak, kaos ve baskı yaratmak için her yola başvuranlara karşı direnen Kerkük’teki soydaşlarımız yalnız değildir.

Milliyetçi Hareket Partisi Lideri Sayın Devlet Bahçeli’nin dediği gibi:” Musul ve Kerkük fiziken değilse bile vicdanen, kalben ve manen vatandır, Türk vatanın gözü yaşlı parçalarıdır. Buralarda hangi taşı kaldırsak altından “Ne Mutlu Türküm Diyene” seslenişi duyulacaktır. Musul, Kerkük’ün sinesi Türk diye inler, Türk'ün ahlak ve hasretini şakır şakır dile getirir. Teksaslı gelecek biz gelmeyeceğiz öyle mi? Londra'dan dün olduğu gibi bugün de ipini koparıp Musul'a girenler emperyalist iştahlarını tatmin edecek, ne var ne yok sömürüp bir de üstüne fitne ekecekler, biz de oralı olmayacağız, istenen bu mudur? Biz üst akıl falan tanımaz, takmayız"

Ne Mutlu Türküm Diyene!

En içten saygılarımla,

Ali YETGİN

Türkolog

alibugrayetgin@gmail.com

09.07.2018

ORTADOĞU GAZETESİ