Kerkük'ün kimin tarafından yönetilmesi gerektiği, etnik yapısı, kültürel dokusu, siyasi statüsünün ne olacağı neredeyse yüz yıldır devam eden bir sorun.

Bölgede dengeleri değiştiren bir terör örgütü olan IŞİD'in 2014'te bölgeye girip burayı kontrol altına alması, Kerkük İl Meclisi'ne IKBY bayrağı asılması, bağımsızlık referandumunun burada da yapılacağının duyurulması, Kerkük’ün bir oldubittiye getirilerek sözde kürdistanın bir parçası yapma çalışmaları Kerkük'le ilgili büyük planın bir parçasıdır.

Bütün bu yaşananlar Kerkük başta olmak üzere Tuzhurmatu, Musul gibi birçok Türkmen şehrinde Türk varlığını sosyokültürel bütün unsurlarıyla tamamen ortadan kaldırmaya yönelik girişimlerdir.

Kentin en kaygılı sakinleri Türkmenler.

Son yıllarda baskılar sonucu yüzlerce Türkmen ailenin geçici olarak Bağdat'a gittiği, bazılarının tanıdıklarının yanına yerleştiği, bazılarının geçici ev kiraladığı bilinen bir gerçek.

Türkmenlerin silahlı bir güçleri yok, arkasında duran bir ABD yok, bu yüzden olası bir karışıklık durumunda en fazla zararı Türkmenler görecek. Eğit donat kapsamında Türkiye soydaşlarına gerekli desteği ivedilikle vermelidir.

Bozkurtça bir duruş

1990'lı yıllarda Türkiye'nin desteğiyle kurulan, Irak Türkmen Cephesi'nin bölgede verdiği mücadele takdire şayandır. Erşad SALİHİ Kerkük’te yapılan bu seçimin Kerkük Türkmenlerinin kaderini çizen bir seçim olduğunu çok iyi biliyor.

Hileli seçimle Kerkük’te Türkmenlerin varlığı yok gibi gösteriliyor lakin 15 gündür sokaklarda her türlü baskıya rağmen demokratik tepkisini ortaya koyan Türkmenler buna izin vermedi.

BM Irakt’taki seçimlerde Türkmenlerin itiraz ettiği sandıkların yeniden sayılmasını istedi. Bu önemli bir karardır, Kerkük’te direnen Türkmenlerin zaferidir.

Türkmenlerin direnişi sonucunda elektronik sayım yeniden gözden geçirilecek ve Irak genelinde %10 elle sayım yapılacaktır. Bu durumda sonuçlar %25 elektronik sonuçlarla eşleşmesse tüm sandıklar yeniden sayılacak.

Sandık içindeki elektronik sistemle irade hırsızlığı yapan ABD’nin şımarık çocuğu KYB gerilimi tırmandırmaya devam ediyor.

Bölgede istikrarın ve huzurun sağlanması için masa başında Türkmenler, Araplar ve Kürtlerin katılacağı, hükümetin denetiminde, Türkiye’nin girişimiyle Birleşmiş Milletler temsilcinin de gözetiminde ortak bir akıl oluşturmak zaruridir.

Bölgedeki Türkmen varlığını yok sayan siyaset sadece kaosa yol açar.

12 Mayıs 2018 Genel Seçimleri gösteriyor ki Irak’ta genel olarak siyasal yaşamda özelde ise Kerkük’te ciddi ve önemli değişiklikler yaşanacak.

Barzani’nin yayılmacı bağımsız kürdistan çıkışı Türkiye’nin sert ve kararlı tutumuyla durduruldu lakin bunun sancıları Türkmenlerin yaşadığı bölgelerde halen sürmektedir.

2014 yılı sonrası dönemde Kerkük’te Kürtlerin ağırlıklı olduklarını gösteren oy oranlarını görmek artık imkânsızdır.

Kerkük toplam 12 sandalyeyle Irak Parlamentosu’nda temsil hakkına sahip ve bu sandalyelerden yarısına kürtler sahipti.

Bugüne kadar Kürtlerin bu kadar oy elde etmelerinin nedeni, Türkmenlerin baskıyla bölgeden uzaklaştırılması, Peşmerge güçlerinin Kerkük’te bulunması, Kerkük’ün kurum ve kuruluşlarının tamamının kendi kontrolleri altında olmasından kaynaklıydı.

Bölgede dengelerin değişmesiyle birkaç sene içerisinde Kerkük’e yerleştirilen binlerce kürt tekrar eski yaşadıkları bölgelere çekildi.

Bundan dolayı gelecek seçimlerde Kürt partilerin en son yapılan genel seçimlerde elde ettikleri oy oranını elde edemeyecekleri aşikâr.

Kerkük Türk’tür Türk Kalacak

Türkmenler bin yıllık kadim Türk şehri Kerkük’te kendi dilleri, kendi kültürleri ve kendi bayraklarıyla yaşamak adına bir mücadele vermektedir. Türkmenlerin bu varlık mücadelesi Türkiye tarafından yalnız bırakılmamalıdır, bırakılmayacaktır.

Çünkü Kerkük demek Ankara demektir, Kerkük demek İstanbul demektir, Kerkük demek Sivas, Kayseri, Diyarbakır demektir.

Vazgeçilmez sevdamız, bin yıllık otağımız Kerkük Türk’tür Türk Kalacak.

Son söz Şairin:
Irak’tasın, başın yine dar da mı? 
Bebeklerin, çoluk-çocuk zorda mı? 
Ve peşmerge ve Barzani orda mı? 
Namus sözü, geleceğim ben Kerkük

Ne Mutlu Türküm Diyene!

En içten saygılarımla,

Ali YETGİN

Türkolog

alibugrayetgin@gmail.com

29.05.2018

ORTADOĞU GAZETESİ