Dünya genelinde elektrikli araç kullanımı yaygınlaşıyor. Statista'nın yayımladığı verilere ise elektrikli araç pazarının yıl sonunda 623 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşacağına işaret ediyor. Türkiye’de ise TÜİK verilerine göre, Ocak-Aralık 2023 döneminde trafiğe kaydı yapılan 945 bin 768 adet otomobilin %6,9'u elektrikli. Aynı oran bir önceki yıl yalnızca %1,5 idi.

Elektrikli otomobillerde sıfır araç satışı arttıkça, aynı zamanda ikinci el piyasası da oluşuyor. Birçok kişi, geçmişte yaptığı araç alım satımından edindiği tecrübeyle otomobillerin çeşitli özelliklerine dikkat etse de bu hususlar elektrikli otomobillerde farklılık gösteriyor. Elektrikli araç alırken göz önünde bulundurulması gereken kriterlerin başında batarya sağlığı geliyor. 

“Yanlış alım kararları maddi kayıplara sebep olabilir”

Batarya sağlığının araç performansı ve maddi değerini doğrudan etkilediğini belirten Experix Kurumsal Oto Ekspertiz Genel Müdürü Emre Öztürk, konuya ilişkin şu değerlendirmede bulundu: 

“İkinci el elektrikli araç alımında, aracın batarya durumu ve SOH (State of Health - Sağlık Durumu) değeri, alım kararının en kritik unsurları olarak karşımıza çıkıyor. Biz de batarya sağlığının, aracın genel performansı ve kullanım ömrü üzerindeki doğrudan etkisini müşterilerimize anlatarak onları bu konuda bilgilendirmeyi ve doğru yönlendirmeyi amaçlıyoruz. Aksi halde yanlış alım kararları maddi kayıplara sebep olabilir.”

“Batarya kapasitesi zamanla düşebiliyor”

Emre Öztürk, ikinci el elektrikli otomobil alacaklara şu tavsiyelerde bulundu: “Elektrikli araçların bataryaları, kapasitelerinin bir kısmını zamanla kaybediyor. Bu da aracın genel performansını doğrudan olumsuz olarak etkiliyor. Bugün ikinci el elektrikli otomobil almaya karar veren bir vatandaşımızın mutlaka SOH değerinin yüksek olmasına dikkat etmesi gerekiyor. Bu durum bataryanın sağlıklı olduğunu ve aracın beklenen performansı sunabileceğini gösteriyor. Bizim amacımız da bu konudaki farkındalığı artırarak, tüm bayilerimizde gerçekleştirdiğimiz testlerle alıcıların mağdur olmalarının önüne geçmek. Araçların durumunu detaylı olarak analiz ediyor ve raporluyoruz.”

Pil kapasitesi şarj süresini de etkiliyor

Elektrikli araçlar için önemli bir diğer hususun şarj süresi olduğunun altını çizen Experix Kurumsal Oto Ekspertiz Genel Müdürü Emre Öztürk, “Elektrikli araçlarda lityum pil teknolojisi kullanıldığı için pil kapasitelerinde düşüş görülebiliyor. Bu da aracın şarj olma süresinde değişkenliklere yol açıyor” diyerek sözlerini şöyle sonlandırdı: 

“Bayilerimizle birlikte her yıl binlerce kişiye araç alım-satımı sırasında hizmet sunuyoruz. Süreç boyunca edindiğimiz birikimden yola çıkarak rahatlıkla ifade etmek isterim ki elektrikli otomobiller hâlâ birçok kişi için tabu niteliği taşıyor. Şarj süresi, maksimum menzil, batarya ömrü gibi konular sebebiyle insanlar elektrikli araçlara çekimser yaklaşabiliyor. Bu ise bilgi eksikliğinden kaynaklanıyor. Experix olarak sunduğumuz detaylı analiz raporlarıyla, elektrikli araç almayı düşünen vatandaşlarımızın aklındaki tüm şüpheleri gideriyor, onların doğru karar vermesinin önünü açıyoruz.”