istanbul escort , escort esenyurt
bursa escort sitesi , escort bursa
Bugun...


Selim Han YENİACUN

facebook-paylas
İsrail’in ‘B' Planı: Afrika’da Menfaat Arayışı
Tarih: 03-12-2018 10:46:00 Güncelleme: 13-12-2018 14:53:00


 

İSTANBUL - Selim Han Yeniacun

İsrail devleti kurulduğu günden bu yana dış politik dengeleri faydacı çerçevede ele alarak değişen şartlara göre evriltmekte mahir bir siyasi kültüre sahip. Bu kültürün ortaya çıkışında, bugünkü olaylara benzer krizlerle karşılaşılması ve bunların aşılması için uluslararası kamuoyuna yönelik farklı yöntemlerin izlenmesi etkili oldu. Günümüzde İsrail’in, başta Filistin meselesi olmak üzere, Gazze’nin defalarca bombalanması, İran’a uygulanan ambargonun devam ettirilmesi yönünde dünya kamuoyunu etkileme girişimleri, Lübnan hava sahasının defalarca ihlali, Suriye’ye karşı düzenlenen hava saldırıları ve Golan’daki işgalin devam etmesi gibi konularda değişmeyen agresif politikaları, tüm dünyada ciddi tepkilerle karşılaştı ve neticesinde de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki ABD’nin Kudüs kararını tanımama oylamasında İsrail için bir diplomatik felaketle sonuçlandı. Bu gibi durumlarda İsrail dış politikası B planını devreye sokarak uluslararası kamuoyunda mevzi kazanmaya çalışır. İşte bu yazıda ele alınacak İsrail’in Afrika açılımı da bu minvalde bir dış politika planı olarak değerlendirilebilir.

İç politikada “Yahudi devleti yasası” gibi antidemokratik bir temel yasayı meclisten geçiren İsrail hükümeti, aynı zamanda Batı Şeria’daki yasadışı Yahudi yerleşimlerine destek vererek bölgede yaşayan Arapları demografik anlamda antidemokratik şekilde baskı altına almaya çalışıyor. Bu kararları almasında hükümetin en önemli motivasyon kaynaklardan biri de iç politikadaki şahin tavrı sayesinde Yahudi sağ seçmenin teveccühünü kazanma hevesidir. İsrail’de agresif iç politikanın geniş bir destek bulduğu yıllardır aşikar. Fakat bu minvalde düşünüldüğünde, İsrail’in dış politik prestiji ise ayrı bir siyasi sorun oluşturuyor. İç politik baskı enstrümanlarına karşın, alacağı uluslararası tepkiyi yumuşatma amacıyla İsrail son yıllarda aktif bir mekik diplomasisi izliyor. Rusya’dan Çin’e, ABD’den Güney Amerika’ya uzanan ve Başbakan Binyamin Netanyahu’yu her ay başka bir ülkede görmemize neden olan da İsrail’in uluslararası kamuoyundaki imajını güçlendirmeyi hedefleyen bir diplomasi trafiği. 2016 yılından itibaren Türkiye ilişkilerinin yeniden normalleşmesi için atılan adımlardan tutalım; Mısır, Suudi Arabistan ve Körfez’e uzanan yatırım temelli ekonomik ilişkilere; Suriye meselesinde Rusya ile sürdürülen aylık görüşmelerden, Çin’in Doğu Akdeniz-Kızıldeniz hattındaki politikalarında kilit ülke olma uğraşına kadar pek çok hamleyi de yine bu kapsamda değerlendirebiliriz.

İsrail için, iktisadi getirisi yüksek olan dış ilişkilerin siyasi olarak da aynı verimliliğe sahip hale getirilmesi çok önemli. İsrail’in iç politik hamlelerinin uluslararası kamuoyunda yeterli desteği görmemesi, hükümetin dış politikada verimliliği arttırmak için yeni açılımlar yapmasına sebep oluyor. Bu kapsamda, diplomatik bağların güçlendirilmesi ve uluslararası destek bulma girişimlerinin son hedefi Afrika kıtası oldu. Orta Afrika devletlerinden Çad’ın devlet başkanı İdris Debi’nin geçtiğimiz günlerde İsrail’e gerçekleştirdiği ziyaret, bu açılımı bir kez daha gündeme taşıdı. Zannedilenin aksine, İsrail’in Afrika ile olan ilişkileri son yılların bir ürünü değildir. Fakat ilişkilerin en başından itibaren İsrail devletinin çıkarları ağırlıkta olacak doğrultuda şekillenmesi, 1973 Yom-Kipur Savaşı sonrası ciddi bir kopuşa sebep olmuştu. Bu kopuşun ardından, Afrika’nın İsrail için tekrar öncelikli bölge olması süreci ise yılları buldu.

İsrail’in ‘B' Planı: Afrika’da menfaat arayışı

Dünden bugüne paralel eğilimler

Hem konum hem de stratejik ortaklık arayışları çerçevesinde Afrika 20. yüzyılın başından beri Yahudilerin ilgi odağındaki bir bölge olageldi. Bu ilgiyi, teorik olarak, siyasal Siyonizmin kurucusu Theodor Herzl’e kadar geri götürebiliriz. Herzl 1902’de yayımlanan Altneuland (Eski-Yeni Toprak) adlı eserinde, Afrika milletleri için “Kendi milletimin kurtuluşunu arzu ettiğim gibi, Afrika’nın kurtuluşunu da diliyorum” diyordu. Bugün ise İsrail’in Afrika’daki etkili diplomatlarından biri olan, Senegal ve Gine nezdinde büyükelçilik faaliyetlerinden sorumlu Paul Hirschon, İsrail’in modern Afrika politikalarını yüz yıl önceki motivasyona paralel şekilde açıklıyor: “Afrika gibi biz de işgal edildik, sömürgeleştirildik ve modern zamanlarda egemenliğimizi tekrar elde ettik.”

Pekala, bu motivasyon, gerçekten İsrail’in kendisini Afrikalı mazlum milletlerle özdeşleştirmesinden ve onların maruz kaldı sömürgeciliğe Yahudilerin de maruz kaldığına inanmalarından mı kaynaklanıyor? Bu sorunun cevabı, İsrail’in Afrika ile olan ilişkilerinin gelişim evrelerine bakılarak rahatlıkla verilebilir.

İsrail’in son dönemde Afrika’nın batısına, doğusuna ve ortasına yönelik üç koldan yürüttüğü dış politika hamleleri, devletin kurulduğu tarihlerde (organik bağlar ve jeopolitik öncelikler nedeniyle) sadece Afrika’nın doğusuna odaklanmış bir vaziyetteydi. Etiyopya gerek barındırdığı Yahudi nüfus gerekse Eritre’nin kendisinden ayrılmadan önce sahip olduğu avantajlı jeopolitik konum sayesinde, İsrail’in Afrika’daki stratejik ortağı mertebesinde yer alıyordu. İtalya’nın Etiyopya’yı işgali (1936) sırasında, Etiyopya İmparatoru Haile Selassie’nin Kudüs sürgününden itibaren, Yişhuv (Britanya Manda dönemi Yahudi komün yönetimi) ile Etiyopya arasında güçlü bağlar tesis edilmişti. 1958 yılında İsrail’in Ortadoğu ve Afrika’da yalnız kalmamak için, Sovyet tehdidine karşı ABD’yi desteklemeye ikna ettiği Çevresel Pakt’ın önemli üyelerinden biri yine Etiyopya olmuştu. İsrail’in Afrika ile ilişkilerinin gelişmesinin önemli sebeplerinden biri olan silah ticareti ise 1960’lı yıllar boyunca, başta Etiyopya olmak üzere, Gana ve Güney Afrika gibi ülkelerde İsrail’in popülerliğini artırmıştı. Ortadoğu’da “batılı bir demokrasi” olarak anılmaktan pek memnun olan İsrail, 1980’lere kadar Afrika’nın otoriter rejimlerini desteklemek, kendisine yakın mevcut iktidarları korumak ve kendi çıkarlarıyla örtüşmeyen yönetimlere sahip ülkelerin çoklu etnik yapılarından faydalanıp bölünmelerini desteklemek gibi dış politik tercihlere başvurmuştu. Özellikle Güney Afrika’daki apartheid rejimine desteğini saklamayan, geçtiğimiz yıllarda ise Güney Sudan’ın ayrılmasında büyük çaba sarf eden İsrail’in, kendi güvenlik parametrelerini dışarıya aktarılan politik motivasyonların önünde tuttuğu aşikar bir şekilde biliniyor.

İsrail’in Afrika açılımı, 1950’lerin ortalarında dönemin başbakanı David Ben-Gurion ve dışişleri bakanı Golda Meir’in girişimleriyle diplomatik olarak başlatılmıştı. 1967 Savaşı öncesinde, 32 Afrika ülkesiyle diplomatik ilişkisi bulunan İsrail,10’uyla da askeri işbirliği antlaşması imzalayacak düzeye gelmişti. 1967 ve 1973 savaşları nedeniyle Afrika kıtasıyla diplomatik ilişkileri nerdeyse tamamen kesilen İsrail uzun süre boyunca, Filistin meselesinde Afrika Birliği ve İslam Ülkeleri İşbirliği Teşkilatı’na paralel tavır alan Afrika ülkelerine yönelik aktif bir siyaset geliştirememişti. Özellikle Libya ve Mısır’ın Afrika ülkeleriyle ilişkilerinin sağlamlığı, kıtayı neredeyse blok halinde, işgalci konumdaki İsrail devletine karşı bir tavır almaya zorlamıştı.

1980’lerin Mısır-İsrail ve 1990’ların Filistin-İsrail barış görüşmeleri İsrail’in yeni Afrika siyasetini geliştirebilmesi için yeni dönüm noktaları olurken Afrika kıtasındaki Yahudiler ise bu dönemlerde gerçekleşen “Musa Operasyonu”, “Yuşa Operasyonu” ve “Süleyman Operasyonu” gibi mülteci nakil faaliyetleriyle Sudan ve Etiyopya’dan İsrail’e götürülmüşlerdi. Bugün İsrail içinde yaşayan “Beta Israel” ya da “Falaşa” diye tabir edilen Yahudiler, İsrail-Afrika bağlarını sembolize eden moral bir dış politika aracı olarak da kullanılıyor. Ne var ki gerek İsrail’de yaşayan Afrikalı Yahudilerin sosyal durumu gerekse şu an mülteci konumunda yaşayan Afrikalıların istenmeyen nüfus ilan edilmesi, İsrail ve Afrika ulusları arasında organik bir ittifakın aslında mümkün görünmediğini bizlere gösteriyor.

Ekonomiye endeksli ilişkilerin yükselişi

1990’lardan itibaren Yahudi işadamları ve İsrail Dışişleri Bakanlığı Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı’nın (MASHAV) sağladığı uluslararası fonların Afrika yararına projelerde yer almasıyla İsrail kamu diplomasisi alanında ciddi bir mesafe kat etti. Günümüzde ise önce Libya’nın Afrika üzerindeki pozisyonunu yitirmesi, ardından da Mısır’ın İsrail ile ikili ilişkilerini bir bahar havasına büründürmesi, Afrika ülkeleriyle İsrail arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden canlanması hususunda kolaylaştırıcı faktörler oldu. Nitekim İsrail, Avigdor Liberman’ın dışişleri bakanı olduğu 2009 yılından itibaren Afrika politikasını revize etti ve 2016 yılından itibaren Netanyahu öncülüğünde gerçekleştirilen çoklu temaslar sayesinde yeni bir boyuta taşdı.

2016 yılında Uganda, Kenya, Ruanda ve Etiyopya ziyaretlerini gerçekleştiren Netanyahu 2017’de Liberya’da düzenlenen Batı Afrika Ekonomi Zirvesi’nde (ECOWAS) bölge dışından katılan tek ülke olan İsrail’i temsil etmiş, yine 2017 yılındaki Tanzanya ziyaretinde ise Tanzanya, Uganda, Zambiya, Ruanda, Togo, Botsvana, Namibya, Nijerya ve Etiyopya ile yüksek işbirliği toplantısı düzenlemişti. Yine aynı yıl açılan Ruanda büyükelçiliğiyle İsrail, son yıllarda diplomatik ilişki kurduğu Afrika ülkesi sayısını 42’ye yükseltmişti. Bu ilişkiler tarım, enerji sektörü, Afrika yer altı kaynaklarının değerlendirilmesi ve savunma sanayi ticareti gibi alanlar üzerinden hızlı bir gelişim gösterdi.

İşbirliğinin dış politik desteği sürdürülebilir mi?

İsrail’in Afrika’da yürüttüğü faaliyetlerin odağında, BM Genel Kurulu’nda ciddi bir oy oranına sahip Afrika ülkelerine kendi tezlerini empoze etmek çabası olduğu aşikar. Bunun için Afrika’ya yapılan yatırımları ve siyasal istikrarsızlıklara karşı askeri işbirliklerini kullanan İsrail, tabii ki bu kıtadaki tek uluslararası aktör değil. Avrupa ile Filistin meselesi odağındaki anlaşmazlığını kıramayan Yahudi devleti, kendi argümanlarına karşı çıkan Avrupa devletlerine Afrika üzerinden bir alternatif cephe oluşturma çabası içerisinde. Aynı zamanda, kurulduğu günden bu yana Kızıldeniz havzasının güvenliği ve Afrika su kaynaklarının politik bir araç olarak kullanılmasını önemsemesi nedeniyle de İsrail için Afrika ile geliştirilecek ilişkiler jeopolitik bir önem taşıyor. İsrail’in (2016 yılı rakamlarıyla) 38 bin kaçak Afrikalı göçmeni topraklarında istemediği de aşikar. Bu kapsamda, göçmen başına ödeyeceği 5 bin dolar civarında yardımla, bu göçmenleri başta Ruanda olmak üzere, Afrika’ya geri gönderme fırsatını değerlendirmek istiyor. Fransa, Çin, Hindistan ve Türkiye’nin Afrika pazarındaki yatırımları her geçen gün büyüyor. Hatta askeri üsler sayesinde diplomatik etkinlikleri de artıyor. İsrail kamuoyu desteği ararken bu yarıştan da geri durmak istemiyor.

Afrika’da öncelikli olarak nüfusu Müslüman çoğunluğa sahip olmayan devletlerle ilişkilerini güçlendirme yollarını arayan İsrail’in, son olarak Çad ile olan yakınlaşması gündeme bomba gibi düşen bir gelişme oldu. Ne var ki Afrika kıtası üstünde ağırlığı bulunan İslam ülkelerinin İsrail ile bizatihi yakınlaşma içinde olmaması, “her koyun kendi bacağından asılır” deyişini akıllara getiriyor. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Umman gibi ülkelerle geliştirdiği sıcak ilişkilerin, İsrail’i Afrika’nın mütevazı devletleri için de bir çekim merkezi haline getirmesi olasıdır. İsrail’in Kanal 10 televizyonuna göre, İsrail ile Sudan arasında bile ilişkileri geliştirmek üzere gizli görüşmeler düzenlenebildiği bir dönemdeyiz.

Bu gibi haberler ışığında, yazının başında bahsedilen temel soruyu tekrar sormamızda yarar var: İsrail’in Afrika politikası sürdürülebilir mi? Ekonomik anlamda Yahudi sermayesi, politik anlamda ABD desteğiyle Afrika ve Afrika’ya açılan bölgelerde rahat hareket kapasitesine sahip olan İsrail, ilişkilerini uzun vadede geliştirecek gibi görünüyor. Politik anlamda bu maceranın uzun soluklu bir ittifaka evrileceğini söylemek için ise henüz çok erken. Çünkü Afrika’nın ezilen halkları yerine batı destekli iktidarların İsrail tarafından desteklendiği günler hiç de uzak bir geçmişte değil. Şu açık bir gerçektir ki Afrika’da “vermeden alma” dönemi kapanmıştır. İsrail’in Afrikalı Müslüman devletlere önereceği ekonomik destek bellidir ve bunu diğer ülkeler de aşağı yukarı gerçekleştirebilmektedir. İsrail dış politikası, Afrikalı toplumlara temas ettikçe, hesap verebilirlik seviyesini de artırmak zorunda kalacaktır.

 

[Yüksek lisansını Kudüs İbrani Üniversitesi İsrail Çalışmaları bölümünde tamamlayan Selim Han Yeniacun Şanghay Üniversitesi Küresel Yönetişim Araştırma Merkezi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmaktadır]



Bu yazı 5875 defa okunmuştur.

FACEBOOK YORUM
Yorum

YAZARIN DİĞER YAZILARI

Bizi Takip Edin :
Facebook Twitter Google Youtube RSS
HAVA DURUMU
YAZARLAR
ÇOK OKUNAN HABERLER
  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
PUAN DURUMU
Takım O G M B A Y P AV
1 Galatasaray 38 33 2 3 92 26 102 +66
2 Fenerbahçe 38 31 1 6 99 31 99 +68
3 Trabzonspor 38 21 13 4 69 50 67 +19
4 Başakşehir FK 38 18 13 7 57 43 61 +14
5 Kasımpaşa 38 16 14 8 62 65 56 -3
6 Beşiktaş 38 16 14 8 52 47 56 +5
7 Sivasspor 38 14 12 12 47 54 54 -7
8 Alanyaspor 38 12 10 16 53 50 52 +3
9 Çaykur Rizespor 38 14 16 8 48 58 50 -10
10 Antalyaspor 38 12 13 13 44 49 49 -5
11 Gaziantep FK 38 12 18 8 50 57 44 -7
12 Adana Demirspor 38 10 14 14 54 61 44 -7
13 Samsunspor 38 11 17 10 42 52 43 -10
14 Kayserispor 38 11 15 12 44 57 42 -13
15 Hatayspor 38 9 15 14 45 52 41 -7
16 Konyaspor 38 9 15 14 40 53 41 -13
17 MKE Ankaragücü 38 8 14 16 46 52 40 -6
18 Fatih Karagümrük 38 10 18 10 49 52 40 -3
19 Pendikspor 38 9 19 10 42 73 37 -31
20 İstanbulspor 38 4 27 7 27 80 16 -53
Takım O G M B A Y P AV
1 Eyüpspor 34 24 7 3 77 31 75 +46
2 Göztepe 34 21 6 7 60 20 70 +40
3 Sakaryaspor 34 17 8 9 50 35 60 +15
4 Bodrumspor 34 15 7 12 43 22 57 +21
5 Çorum FK 34 16 10 8 55 36 56 +19
6 Kocaelispor 34 16 11 7 48 41 55 +7
7 Boluspor 34 15 11 8 33 35 53 -2
8 Gençlerbirliği 34 13 9 12 39 33 51 +6
9 Bandırmaspor 34 13 10 11 49 32 50 +17
10 Erzurumspor FK 34 12 11 11 30 34 44 -4
11 Ümraniyespor 34 12 15 7 40 47 43 -7
12 Manisa FK 34 9 12 13 40 40 40 0
13 Keçiörengücü 34 10 14 10 34 43 40 -9
14 Adanaspor 34 11 17 6 28 45 39 -17
15 Şanlıurfaspor 34 9 14 11 32 37 38 -5
16 Tuzlaspor 34 9 14 11 35 47 38 -12
17 Altay 34 5 25 4 16 76 10 -60
18 Giresunspor 34 2 28 4 16 71 7 -55
Takım O G M B A Y P AV
1 Esenler Erokspor 36 26 5 5 83 29 83 +54
2 Van Spor FK 36 24 6 6 63 37 75 +26
3 Bucaspor 1928 36 21 5 10 54 25 73 +29
4 1461 Trabzon FK 36 21 6 9 71 39 72 +32
5 Ankaraspor 36 15 8 13 45 35 58 +10
6 Yeni Mersin İdman Yurdu 36 16 10 10 50 36 58 +14
7 Beyoğlu Yeniçarşıspor 36 15 14 7 47 38 52 +9
8 Karacabey Belediye Spor 36 13 11 12 43 37 51 +6
9 Ankara Demirspor 36 15 16 5 43 46 50 -3
10 Diyarbekir Spor 36 12 15 9 39 41 45 -2
11 Kırklarelispor 36 11 14 11 33 41 44 -8
12 Altınordu 36 10 13 13 45 39 43 +6
13 Hes İlaç Afyonspor 36 10 14 12 25 38 42 -13
14 Serik Belediyespor 36 10 16 10 29 45 40 -16
15 Nazilli Belediyespor 36 11 16 9 38 57 39 -19
16 Zonguldak Kömürspor 36 11 17 8 41 57 38 -16
17 Kırşehir Futbol SK 36 5 23 8 38 76 23 -38
18 Bursaspor 36 6 22 8 28 64 23 -36
19 Adıyaman FK 36 4 25 7 28 63 19 -35
Takım O G M B A Y P AV
1 Kepezspor FAŞ 28 22 2 4 67 18 70 +49
2 Aliağa Futbol A.Ş. 28 19 0 9 60 18 66 +42
3 Ayvalıkgücü Belediyespor 28 15 6 7 40 25 52 +15
4 52 Orduspor FK 28 14 7 7 40 28 49 +12
5 İnegöl Kafkas GK 28 13 7 8 37 30 47 +7
6 Edirnespor 28 13 10 5 45 28 44 +17
7 Mardin 1969 Spor 28 12 11 5 40 34 41 +6
8 K.Çekmece Sinopspor 28 10 10 8 41 31 38 +10
9 Karabük İdmanyurdu Spor 28 10 13 5 27 44 35 -17
10 Artvin Hopaspor 28 9 12 7 33 29 34 +4
11 Talasgücü Belediyespor 28 10 14 4 34 45 34 -11
12 Kırıkkalegücü FK 28 8 15 5 31 42 29 -11
13 Gümüşhanespor 28 4 14 10 25 49 22 -24
14 Malatya Arguvanspor 28 3 21 4 21 57 13 -36
15 Tarsus İdman Yurdu 28 2 22 4 20 83 10 -63
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 26/05/2024 Fenerbahçe 6 - 0 İstanbulspor
 26/05/2024 Hatayspor 2 - 0 Çaykur Rizespor
 26/05/2024 Adana Demirspor 2 - 6 Başakşehir FK
 26/05/2024 Trabzonspor 4 - 2 MKE Ankaragücü
 26/05/2024 Pendikspor 0 - 1 Gaziantep FK
 26/05/2024 Konyaspor 1 - 3 Galatasaray
 26/05/2024 Kasımpaşa 2 - 1 Beşiktaş
 25/05/2024 Sivasspor 2 - 1 Kayserispor
 25/05/2024 Fatih Karagümrük 3 - 1 Samsunspor
 24/05/2024 Alanyaspor 1 - 1 Antalyaspor
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 11/05/2024 Kocaelispor 0 - 2 Sakaryaspor
 11/05/2024 Erzurumspor FK 0 - 4 Eyüpspor
 11/05/2024 Boluspor 2 - 1 Çorum FK
 11/05/2024 Göztepe 1 - 1 Bodrum FK
 11/05/2024 Adanaspor 1 - 0 Bandırmaspor
 11/05/2024 Tuzlaspor 1 - 1 Gençlerbirliği
 11/05/2024 Şanlıurfaspor 2 - 0 Manisa FK
 10/05/2024 Giresunspor 1 - 2 Ümraniyespor
 10/05/2024 Keçiörengücü 1 - 1 Altay
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 Hük. Bursaspor 3 - 0 Van Spor FK
 04/05/2024 Altınordu 3 - 3 Sincan Belediyesi Ankaraspor
 04/05/2024 Bucaspor 1928 3 - 1 Diyarbekir Spor
 04/05/2024 Serik Belediyespor 0 - 6 Esenler Erokspor
 04/05/2024 Beyoğlu Yeniçarşıspor 3 - 1 Karacabey Belediye Spor
 04/05/2024 Adıyaman FK 4 - 1 Hes İlaç Afyonspor
 04/05/2024 Ankara Demirspor 5 - 2 Yeni Mersin İdman Yurdu
 04/05/2024 Kırklarelispor 1 - 3 Zonguldak Kömürspor
 04/05/2024 Kırşehir Futbol SK 4 - 5 1461 Trabzon FK
Tarih Ev Sahibi Sonuç Konuk Takım
 27/04/2024 Malatya Arguvanspor 3 - 4 Talasgücü Belediyespor
 27/04/2024 Gümüşhanespor 2 - 4 Kepezspor FAŞ
 27/04/2024 Artvin Hopaspor 0 - 1 52 Orduspor FK
 27/04/2024 Mardin 1969 Spor 4 - 2 İnegöl Kafkas GK
 27/04/2024 Tarsus İdman Yurdu 1 - 1 Karabük İdmanyurdu Spor
 27/04/2024 Ayvalıkgücü Belediyespor 1 - 0 Edirnespor
 27/04/2024 Aliağa Futbol A.Ş. 6 - 3 Kırıkkalegücü FK
SON YORUMLANANLAR
HABER ARŞİVİ
resmi ilanlar
GAZETEMİZ

Türkiye Corona Virüsle mücadelede başarılı mı?


NAMAZ VAKİTLERİ
GÜNLÜK BURÇ
nöbetçi eczaneler
HABER ARA
YUKARI